Polonya’da İslam Kültür Merkezi’ne Saldıran Kişi Yakalandı
Geçen ay başkent Varşova’daki İslam Kültür Merkezi’ne saldırı düzenlediği iddia edilen şüpheli polis tarafından gözaltına alındı.
Polisin, hırsızlık suçlamasıyla da aranan 34 yaşındaki şüphelinin evinde nefret söylemi içeren broşürler bulduğu bildirildi. Şüpheli suçlu bulunduğu takdirde 5 yıla kadar hapis cezası alabilecek.
Ne Olmuştu?
Varşova’da 27 Kasım’da düzenlenen saldırıda, İslam Kültür Merkezi’nin camları kırılmıştı.
2014 yılında faaliyete geçen İslam Kültür Merkezi, daha önce de çeşitli saldırılara maruz kalmıştı. Merkezin girişine domuz başı bırakılmış ve silahlı saldırı düzenlenmişti.
Polonya’da Nefret Suçları Artıyor
Polonya’da son yıllarda nefret suçu ve yabancı düşmanlığı eylemlerinde artış dikkat çekiyor. Geçen ay başkent Varşova’da toplanan kalabalık “Müslümanlar için Holokost” talebiyle geniş çaplı bir gösteri düzenlemiş, Nazi flamaları ve ırkçı söylemlerin öne çıktığı organizasyona Polonya’nın ve Avrupa’nın farklı şehirlerinden binlerce kişi katılmıştı. Müslümanları ve göçmenleri hedef alan küfürlü pankartların yer aldığı gösteride “Temiz kan”, “Avrupa beyaz olacak”, “İslami Holokost için dua edin” gibi sloganların yanı sıra “Tanrı, gurur, anavatan” ve “Ana yurdun düşmanlarına ölüm” gibi ifadeler yer almıştı.
1918’de bağımsızlığını kazanan Doğu Avrupa ülkesi, bir süredir aşırı sağın yükselişine sahne oluyor. 2015 Parlamento Seçimlerinde yüzde 37 ile birinci sırada yer alan sağ ittifak Hukuk ve Adalet (PiS), Avrupa karşıtı sağ söylemlerin temsilcisi durumunda. Bununla beraber ülkede irili ufaklı birçok sağcı grup bulunuyor.
Avrupa’nın Geleceği Tehlikede
Aşırı sağın birçok Avrupa ülkesinde yükseliş eğilimine sahip olması, Avrupalılık kimliği üzerine araştırmalara konu oluyor. Perspektif’in eylül/ekim sayısında Chatham House’un “Avrupa’nın Geleceği” adlı raporunu ele almıştı. Çalışmada, Avrupa’da elit-halk ayrımının belirginleştiği vurgulanırken AB karşıtı aşırı sağın yükselişinin bu gerilimle bağlantılı olduğu ortaya konulmuştu. Rapora göre AB’den faydalandığını düşünenlerin oranı “elitler”de yüzde 71 iken “halk”ta yüzde 34’e kadar düşüyor. Macaristan, Polonya ve diğer ülkelerde dikkat çeken aşırı sağın AB karşıtlığı temelinde kendini konumlandırması bu açıdan yorumlanıyor. (AA, P)
