"Halil İnancık"

Tarihçilerin Şeyhi: Halil İnalcık

Seçkin bir ailenin içine kapalı çocuğu olan Halil İnalcık haylazlıktan muallim mektebine gönderilmiş, edebiyattan başlamak üzere geometri ve cebir yolculuğunu tarih sahasında Şeyh-ûl Müverrihin (Tarihçilerin Şeyhi) ünvanı ile nihayete erdirmiş, sadece Türkçe konuşulan coğrafyada değil, tüm dünyada tanınmış bir tarihçi olmuştur.

Kırım göçmenlerinden Seyit Osman Nuri Bey 1905 senesinde Rus-Japon Savaşında Rus ordusunda hizmet etmemek için Türkiye’ye göç eder. Ayşe Bahriye Hanım ile evlenmesi neticesinde 7 Eylül 1916’da Halil İnalcık dünyaya gelir. İstanbul’da yaşayan ailesi bu yıllarda zor duruma düşer ve babasının iflas etmesi sebebiyle Ankara’ya taşınırlar. İlk tahsilini Ankara Gazi Mektebinde tamamlar. Aynı sene ebeveynleri arasında oluşan anlaşmazlık sonucunda babası tüccarlık yapmak için bir daha dönmemek üzere Mısır’a gider ve orada 1934’de vefat eder. 13 yaşında olan İnalcık’ın yaramazlıkları artınca annesi tarafından Sivas Muallim Mektebine gönderilir. Buradaki eğitim sürecini “korkunç” olarak adlandıran İnalcık, annesine yazdığı feryat dolu mektuplar neticesinde okuldan alınıp Ankara’da yeni kurulmuş olan Gazi Terbiye Enstitüsüne talebe olur. Bir sene sonra bu mektebin lağvedilmesi ile birlikte aile yakını ve meclis mebusu olan Sadri Bey vesilesiyle o günlerin örnek okulu olarak kurulan Balıkesir Necati Bey Muallim Mektebine gönderilir.

Halil İnalcık’ı tarihçilerin şeyhi konumuna ilginç bir hayat yolculuğu taşır. Balıkesir Muallim Mektebinde edebiyat öğretmeni olan meşhur Abdulkadir Gölpınarlı aracılığıyla âdeta bir divan aşığı olan İnalcık o yıllarda geleceğini edebiyatta görür. Zamanın eğitim sistemi ise talebeleri matematik ağırlıklı yetiştirdiği için geometri ve cebirde de başarılara imza atar. Divan aşkı ve matematik metodolojisi tarihçi Halil İnalcık’ın mevzulara yaklaşımının temelini oluşturur. Yaptığı araştırmalar çerçevesinde bütün ihtimalleri bertaraf ederek doğruyu bulma melekesine sahip olur. Tarihe bir geometri meselesine yaklaştığı gibi yaklaşır, delili olmayan bilgiyi kabul etmez.

Çocukluğunda okuldan okula geçerken her daim birbirinden kıymetli mekteplere gönderilmesini bir nimet olarak gören İnalcık akademik kariyerinin başlangıcını, potansiyelini iyi anlayan bir insana borçlu olduğunu söyler. Yoğun istişareler sonucunda İnalcık Fuat Köprülü vesilesiyle asistan olarak tayin edilir ve akademik kariyerine ilk adımını atar. Doktora tezi olan Tanzimat ve Bulgar Meselesi gibi son derece objektif tutum sergilediği araştırmaları sebebiyle dünyaca itibar sahibi olur. 1952 yılında profesör olan İnalcık 20 sene sonra 1972 senesinde emekli olur. Fakat bu durum onu akademik çalışmalarına ara vermeye sevk etmez. Aksine çalışmaları farklı bir ivme kazanır. Dünyanın farklı ülkelerinden teklifler alan İnalcık kararını Chicago Üniversitesi lehine verir ve ABD’de tam 15 sene Osmanlı Tarihi dersi verir. O günlerde sayısız seçkin tarihçi onun eğitiminden geçer. 1992’de birer sömestir Princeton ve Harvard üniversitelerinde misafir profesörlük yaptıktan sonra Bilkent Üniversitesinde tarih bölümünü kurma girişiminde bulunur.

İnalcık 1942’de Arapça dersinde tanıştığı eşi Şevkiye Işıl Hanım ile vefatına kadar 45 sene evli kalır. Sıradışı kariyerinde bizzat önemli bir akademisyen olan eşinden gördüğü desteği yıllar sonra dahi minnet ile anar. Bir kızı olan İnalcık 25 Temmuz 2016’da vefat eder ve İstanbul’da Osmanlı İmparatorluğu döneminde protokol mezarlığı olan Fatih Camii haziresine defnedilir.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler