'Fransa'da Müslümanlar'

Fransa’nın Radikalleşmeyle Mücadele Çıkmazı

Avrupa’nın birçok ülkesinde yürürlükte olan “radikalliği önleyici tedbirler”, dindarlığı sorunsallaştıran ve Müslümanların en temel hak ve özgürlükleri olan dinî pratiklerini “radikalleşme” işareti olarak gören bir hüviyete sahip. Bu pratiklerle yeni yeni tanışan Fransa’daki gelişmeler de diğer ülkelerde olduğu gibi oldukça sorunlu.

Avrupa’da artmakta olan nefret atmosferinin en çok Müslümanları etkilediğinden hiç şüphe yok. Son dönemlerde IŞİD’in yaptığı kanlı eylemlerle birlikte Avrupa’da yaşayan Müslümanlara karşı oluşan nefret ve ardın dan meydana gelen Charlie Hebdo saldırısı Müslümanların Avrupa’da yaşamlarını zora sokuyor. Zira Avrupa’da başta terörizm ve ekonomik kriz olmak üzere vuku bulan bütün olumsuzlukların kaynağı olarak Müslümanlar gösteriliyor.

Charlie Hebdo saldırısından sonra başta Fransa olmak üzere Almanya ve Belçika gibi diğer Avrupa ülkelerinde “Müslümanların radikalleşmesi” tartışması farklı bir boyuta taşındı. Fransa’da Müslümanların dinî vecibelerini yerine getirme istekleri, kılık kıyafetleri, kamusal alanda dinî kimlikleriyle görünür olmaları, hatta isimleri dahi “radikalleşme” unsuru olarak değerlendiriliyor. Bu konuda Fransa’da bilhassa son zamanlarda temel hak ve özgürlükleri ihlal eden olaylar incelendiğinde daha doğru bir bakış elde edilecektir:

Okulda Uzun Etek Krizi ve İkna Odaları

Leo-Lagrange de Charleville-Mezieres Koleji öğrencisi 11 yaşındaki Saliha Ö., kıyafetinin uzun olmasından dolayı okul yönetimince derslere alınmadı. Okul yönetimi bununla da kalmayıp okula uzun etekle gelen her öğrencinin okul içerisinde bulunan ikna odalarında fikrini değiştirene kadar tutulması talimatını vermiştir. Okul yetkilileri uzun eteğin laikliğe aykırı giyim şekli olduğu iddiasında bulunmuştur. Aynı okuldaki bazı öğretmenlerin, “Siz Müslümanlar Fransız arkadaşlarınızı da Müslüman yapıyor, sonra da beraber Suriye’ye savaşmaya gidiyorsunuz.” diyerek Müslüman öğrencileri suçladıkları ifade edilmiştir. Bu örnekte uzun etek yasa ğının sadece Müslüman kızlar için geçerli olması, Müslüman olmayan kızların uzun etek özgürlükleri olması düşündürücüdür.

Béziers Devlet Okullarında Müslüman Öğrencilerin Fişlenmesi

Ulusal Cephe (FN) Partili Béziers Belediye Başkanı Robert Ménard’ın emriyle Béziers devlet okullarında öğrencilerin dinî ve etnik aidiyete göre kayıt altına alındıkları ortaya çıkmıştır. Ménard, “Şehirde anaokulu ve ilkokula giden öğrencilerin yüzde 64’ü Müslüman.” demiş ve belediyenin elinde isimlerden yola çıkarak sınıf sınıf bu Müslüman öğrencilerin isimlerinin bulunduğunu ifade etmiştir. Fransa’nın 1978’de çıkarttığı kanun ile kişilerin etnik ve dinî inançlarına dayalı istatistik tutulması yasak olmasına rağmen Ménard’ın bu girişimi kaygı verici olarak değerlendirilmektedir. Ménard bu açıklamalarla yetinmeyip “Béziers şehrinde kadınların yüzde 80’inin kapalı olduğunu” iddia ettiği bir rakam da vermiş, ayrıca Fransa’da göçmen sayısının fazla olduğu ve entegrasyonun imkânsız hâle geldiğini açıklamıştır.

Ménard yaptığı açıklamalarla tepki toplamıştır. François Hollande ve Başbakan Manuel Valls fişlemelerin cumhuriyet değerleriyle örtüşmeyip kabul edilemez olduğunu ifade etmişlerdir. Benzer tepkileri Sosyalist Parti milletvekili Karine Berger ve milletvekili Razzy Hammadi de ortaya koymuştur. Siyasi tepkilerin yanı sıra sendikalar ve Fransa Müslüman kuruluşları da yürüyüş yaparak tepkilerini ortaya koymuşlardır. Yürüyüş esnasında “Beni rahat bırak”, “İsmim Robert, ben Müslümanım”, “Fransızım, Béziersliyim ve vatandaşım” yazılarının bulunduğu afişler dikkat çekmiştir. Her kesimden gelen tepkilerin ardından belediye başkanı hakkında soruşturma başlatılmıştır.

Yeni İstihbarat Yasa Tasarısı

Mayıs 2015’te Fransa Ulusal Meclisi tarafından kabul edilen Terörle Mücadele Yasası aşırı önlemler içermektedir. Yasanın kabul edilmesiyle birlikte kişisel verilerin güvenliği tartışma konusu olmuştur. Üstelik yasa şüphe hâlinde Müslümanların fişlenmesini de içermektedir. Yeni istihbarat yasası terör tehdidine karşı internet güvenliğinin artırılmasını hedeflerken aynı zamanda Fransız istihbarat servisinin daha verimli çalışması için teknolojik imkânların güçlendirilmesini de öngörmektedir. Yasada terör şüphelilerinin internet ve telefon iletişimlerinin yargıç kararı olmadan izlenmesi de söz konusudur. Ayrıca İstihbarat Yasası devlet bünyesinde 4 hukukçu, 4 milletvekili ve 1 telekomünikasyon uzmanını kapsayan Ulusal İstihbarat Kontrol Komisyonu kurmayı da amaçlamaktadır. Bu yasanın en tehlikeli boyutunu Sosyalist Parti milletvekili Pouria Amirshahi şöyle değerlendirmektedir: “İstihbarat Yasa Tasarısını toplumiçin çok tehlikeli buluyorum. Birçok ülkede olduğu gibi terörle mücadele için çıkarılmış bu tür güvenlik yasaları sorunlu. Yeni İstihbarat Yasası asıl suçluları bulmak yerine toplumun kitlesel olarak gözetlenmesine neden olacak.” Yasa tasarısının mayıs ayı sonunda Senato oylamasına sunulması bekleniyor.

Gençlerin Radikalleşmesini Engellemek” Başlıklı Genelge

Poitiers bölgesi Millî Eğitim Müdürlüğü, gençlerin radikalleşmesini engellemek amacıyla bir genelge yayımlamıştır. 14 sayfadan oluşan genelge radikalleşmekte olan gençlerin kılık kıyafet ve davranış şekilleri üzerine durmakta ve Müslümanlara mahsus giysilerin giyilmesini, saçların ve bıyıkların tıraş edilip düzensiz sakal bırakılmasını, dövme yaptırılmamasını, son zamanlarda oruç nedeniyle süratli kilo kaybını, İslam’ın ilk dönemlerinin araştırılması ve Filistin, Çeçenistan, Irak, Suriye gibi konularda siyasi açıklamalarda bulunulmasını öğrencilerde muhtemel radikalleşme belirtisi olarak değerlendirmektedir. Millî Eğitim Bakanı Najatte Vallaud-Belkacem’in genelgenin bakanlığın bilgisi dışında olduğunu, fakat genelgeyi iyileştirme açısından müdahil olunacağını belirtmesi okullarda devlet eliyle yapılmak istenen fişlemeyi gözler önüne sermektedir.

Genelge tepkileri de beraberinde getirmektedir. En sert tepki Fransa İslamofobi ile Mücadele Merkezi (CCIF)’nden gelmiştir. CCIF Başkanı Samy Debah’a göre “Bu tip bir belgenin kınanması gerekir. Çünkü genelge insanları; dinleri, davranışları, düşünceleri ve giyim tarzlarına göre kategorize etme çağrısındadır.” Irkçı ve İslam düşmanı eğilimlere sahip olduğu iddia edilen genelgeye bir tepki de Ortaokul Öğretmenleri Ulusal Birliği Bölge Sekreterinden gelmiştir. Sekreter Magali Espinasse şöyle demiştir: “Bu şok edici, basit, şematik, yanlış bir tutum ve saçma bir genelge. Müslüman giysisi ne demek? Saçları ve bıyıkları tıraş edip düzensiz sakal bırakmak ne demek? Dövmeyi benimsememek ne demek? Yani dövmeye olumsuz bakan bir öğrenciyi geleceğin cihatçısı mı ilan etmek gerekiyor?”

0 800 005 696 yeşil numara ile www.stop-djihadisme.gouv.fr

Radikalleşme izleri taşıyan akraba, komşu veya arkadaşı ihbar etmek için telefon hattı ile internet sitesi kurulmuştur. Bakanlık tarafından belirlenen ve gözlemlendiğinde harekete geçilmesi gereken radikalleşme işaretleri ise şu şekildedir: Aile ve arkadaşlarla ilişkiyi koparmak, okulu aniden sebepsiz terk etmek, gıda, kıyafet, dil ve ekonomiye bağlı yeni tutumlar benimsemek, asosyal söylem kullanmak, toplumsal yaşam ve otoriteyi reddetmek, içine kapanmak, radikal içerikli internet sitelerine girmek, dünyanın sonuna atıfta bulunmak…

Yukarıda verdiğimiz örnekler Fransa’daki Müslümanların radikalleşmeyle mücadele adı altında fişlenmesi gibi bir sonuç doğurmaktadır. Resmî kanallarla yürütülen “radikalleşmeyle mücadele”, özellikle Charlie Hebdo saldırısı sonrası ivme kazanmış, Müslümanların kılık-kıyafetlerine ve dinî pratiklerine dayalı radikalleşme ölçütleri oluşturulmuştur. Radikalleşme şüphesi taşıyan kişileri ihbar edecek telefon hattı ve internet sitesi dahi bakanlık tarafından kurulmuştur. Son olarak Fransa Ulusal Meclisi tarafından kabul edilen Yeni İstihbarat Yasası devletin temel hak ve özgürlükleri dikkate almayarak Müslümanların “şüpheli” sıfatıyla fişlenmesine çok açık bir şekilde olanak sağlamaktadır.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler